İşletmelerin son dönemlerde yerel pazarlardan çok ulusal ya da global pazarlara yöneldiklerini, bu yönelimi de e-ticaret ile eyleme döktüklerini görmek mümkündür. E-Ticaret sayesinde büyük tüketici kitlelerine erişim mümkün olduğu gibi rekabet konusunda da yine aynı şekilde büyük rakiplerle de mücadele etme gerekliliği ortaya çıkar. E-ticaret konusunda iyi hizmet sağlayan ve iyi rekabet stratejilerine sahip olan işletmeler ise her zaman için bir adım daha önde olurlar. Rekabetin her zaman canlı kalması ve rekabetle birlikte her zaman işletmenin hizmetlerini bir üst seviyeye çıkarması durumu, e-ticaretin en temel gereksinimleri arasında yer alır. Ulusal veya global fark etmeksizin rakiplerinizle üst seviyede mücadele etmek adına doğru stratejileri, doğru işletme modeliyle ve doğru zamanda uygularsanız, rekabetin işletmenizi sürdürülebilir kaliteli hizmete sürüklediğini, bu nedenle de her zaman hedeflerinize ulaştığınızı görebilirsiniz. Peki, e-ticarette rekabet nedir? Etkili e-ticaret rekabet stratejileri nelerdir?
İşletmelerin online mağazalar sayesinde, aynı sektörde ve hatta aynı üründe her zaman için en çok satışı yapması için çabalaması, en çok satışı yaparken de en kaliteli hizmeti sunmayı amaçlaması, müşteri memnuniyetini maksimum düzeyde tutması, iyi stratejilerle rakiplerine göre fark yaratması ve dijital pazarlama araçlarını en etkin şekilde kullanarak satışlarına iyi bir dönüşüm oranıyla yansıtması gibi durumlara e-ticarette rekabet durumu olarak bir tanımlama yapabilir.
Plan, strateji, kalite, marka değeri, iyi hizmet, deneyim ve uzmanlık gibi kavramlar olmadan e-ticaret rekabetinin üst düzeyde olması söz konusu olmaz. E-ticaret rekabetinin her zaman üst seviyede olabilmesi adına rakip analizini de göz ardı atmamak gerekir. Rakibin iyi bir şekilde analiz edilmesi ve özellikle e-ticaret stratejilerinin çözümlenmesi, sonrasında ise aynı stratejilerle değil de daha güçlü rekabet stratejilerinin uygulanması, sürdürülebilir bir e-ticaret rekabeti oluşmasına olanak sağlar. E-ticarette kopya ürün ya da kopya stratejilerin uygulanması kısa vadede fayda sağlayabilir. Uzun vadede ise başta marka değeri olmak üzere birçok konuda işletmenin bir alt seviyeye gerilemesine neden olur. Bu yüzden e-ticarette sürdürülebilir bir rekabetin içerisinde yer almak için rakipleri taklit etmekten ziyade, sahip olunan rekabet stratejilerinin en etkin şekilde kullanımı büyük önem taşır.
e-Ticaret ile artık ulusal ya da global ölçekte satışlarını sürdürmeye karar veren işletmeler için ilk engellerden biri güven sorunu olacaktır. Tüketicilerin online pazarda güvene büyük önem verdikleri bilinir ve henüz online satış için yeni adım atmış olan bir işletmenin ilk etapta güven kazanması son derece zordur.
İşletmelerin ilk e-ticaret deneyimlerinde ya da online satışa atıldıkları bu ilk dönemlerde, hedef kitlelerine kendilerini duyurmaları, duyurduktan sonra neden bireylerin kendilerine güvenmeleri gerektiğini ispatlamaları ve hizmet kalitesi konusunda da eşsiz bir deneyim sunmaları gerekir. İşletmenin marka değerinin, isminin ve hizmetlerinin, online pazardaki çağrışımlarından biri mutlaka “güven” unsuru olmalıdır.
İşletmenin ismiyle birlikte “güven” ve “kalite” gibi unsurlar konusunda mutlak bir değer yaratması, rakiplerine göre her zaman bir adım önde olmasına yol açacaktır. E-ticarette tüketici satışlarını etkileyen en önemli unsurların başında “güven” ve “kalite” gibi unsurlar geldiği için mutlaka işletmelerin bu konu özelinde mutlaka bir değer oluşturmaları büyük bir gerekliliktir.
İçerik stratejisi tamamıyla işletmenin yaratıcılığına kalmış olan bir durumdur ancak her ne olursa olsun iyi bir içerik sunumu, e-ticarette rekabetin doğrudan etkilenmesine yol açacaktır. İçerik anlamında iyi olan her zaman için büyük bir avantajı elde eder. Haliyle işletmelerin bulundukları sektörde her zaman en iyi içerik sunma gibi bir gayret içerisinde olmalarının büyük bir rekabet avantajı sağlayacağını söylemek mümkündür.
Tüketiciler online mağazalar üzerinden sipariş vermeden önce direkt olarak ürünlerin içeriklerine bakarlar. Ürün içerikleri ise ürün hakkındaki teknik detaylardan tutun da kargo sürecinin nasıl ilerleyeceğinin anlatıldığı detaylara kadar uzanır. İşletmenin ürün bilgisi, ürün fotoğrafları, satış, satış sonrası destek ve daha birçok konuda en şeffaf bilgileri müşterilerine sunması gerekir. Öte yandan ürüne dair destekleyici, öğretici ve anlatıcı videolar sunması durumu da iyi bir içerik stratejisinin gerekliliklerinden biri olarak bilinir. Öte yandan ürüne dair, hizmetlere dair ya da işletmenin diğer detaylarına dair sosyal medya içerik çalışmalarının da içerik stratejisi oluştururken atlanmaması gerekir.
Ürünü hızlı bir şekilde göndermek, ürünü iyi bir şekilde paketlemek, geniş ödeme seçenekleri sunmak vb. birçok detay, e-ticarette müşteri memnuniyeti kazanabilmek adına gerekli unsurlar olarak bilinir. Müşteri memnuniyetinin sadece bu unsurlarla sağlanması söz konusu değildir. Genel anlamda maksimum düzeyde bir müşteri memnuniyeti kazanabilmek adına iyi bir hizmetle birlikte müşterinin özel hissetmesine neden olacak birçok uygulama da mutlaka tercih edilmelidir.
Satış sonrası mutlak destek, ürünle birlikte gönderilen hediyeler, ürün için özel bir kutulama, satış sonrası tanımlanan kuponlar veya özel ek indirimler gibi daha birçok detay müşteri memnuniyetini üst seviyelere çıkarırken, müşterilerinizin de özel hissetmelerine yol açmaktadır. Tamamıyla işletmelerin yaratıcılıklarına kalmış olan bu tarz kampanya ya da müşteri sadakat programı olarak da adlandırılan detaylar, müşteri memnuniyeti oranınızı her zaman için bir üst noktaya taşır. Unutulmaması gerekir ki mutlak müşteri memnuniyeti, başarılı bir e-ticaret işletmesinin rekabet gücüne pozitif olarak yansıyacaktır. Öte yandan rakiplerinize göre müşteri memnuniyeti konusunda hedef kitlenize dair çok daha üst düzey çalışmalar yürütmeniz, her zaman en iyi müşteri memnuniyeti stratejilerine sahip olmanız da rekabet gücünüzün diğer rakiplerinize göre büyük bir fark yaratmasına yol açacaktır.
Dünyanın en büyük e-ticaret markası olan Amazon’un dahi tüm stratejileri büyük bir çoğunlukla müşteri deneyimi odaklıdır. Marka değerinizi arttırmak ve rakiplerinizle arayı açmak adına müşterilerinizden gelen geribildirimleri her zaman dikkate almalı, müşteri sorunlarınız için adil çözümler önermeli ve en önemlisi de iyi bir iletişim sağlamalısınız. Kısacası, ürün satmaktan ziyade çözüm satma odaklı bir politika benimsemelisiniz.
İşletmeniz online satış konusunda henüz bir marka değeri yaratma aşamasında ise mutlaka marka işbirlikleri yapmaya çalışmalı ve belirli markaların sahip oldukları marka değerleriyle, marka değerinize değer katmalısınız. Sektörünüzde yer alan büyük ve orta ölçekli işletmelerin, içinde bulunduğunuz sektörün hedef kitlesine sağlamış oldukları güvenden siz de payınızı almalısınız. Bunun için de işbirlikleri kurarak; ortak ürün satışı, sosyal medya paylaşımları, ortak kampanyalar ve daha birçok benzer ilgi çekici pazarlama unsurlarıyla marka işbirliklerini iyi bir şekilde değerlendirerek, hedef kitlenize kendinizi kanıtlamak adına iyi bir fırsat elde edebilirsiniz.
e-Ticarette öne çıkmanızı sağlayacak önemli rekabet stratejilerinden bir diğeri ise ödeme seçeneklerinin çeşitliliğidir. Ödeme konusunda her zaman için rakiplerinizden bir adım daha önde olmaya çalışmanız rekabet gücünüzü arttıracaktır. Rakiplerinizde sadece banka havalesi ile ödeme seçeneği varken, siz kredi kartı ile online ödeme kabul ederek bir adım öne geçebilirsiniz. Öte yandan kredi kartına taksitli satış ve hatta kredi kartına belirli vadeye kadar vade farksız taksitli satış gibi birçok ödeme esnekliğini müşterilerinize sağlayabilirsiniz. Ödeme seçenekleri kullanırken; güvenilir ve popüler firmaların ödeme yöntemleriyle çalışmayı da ihmal etmemelisiniz. Adı duyulmamış veya hakkında çok ciddi şikayetlerin olduğu ödeme altyapıları ile çalışmanız, markanızın da güven düzeyini sarsacaktır.
İade ve geri ödeme politikalarının tüketicilerin satın alma eğilimlerini etkileyen önemli unsurlardan biri olduğunu söylemek doğru olacaktır. İade ve geri ödeme konusunda işletmelerin hem açık bir şekilde politikalarını belirtmeleri hem de cömert davranmaları son derece önemlidir. Yapılan araştırmalar, tüketicilerin %67’sinin özellikle yeni bir markadan alışveriş yaparken öncelikle işletmelerin iade ve geri ödeme politikalarına dikkat ettiğini, bu politikaların açık bir şekilde belirtilmesi durumuna satın alma işlemini gerçekleştirdiğini gözler önüne koymuştur. Haliyle işletmenin online satış yaptığı alanlarda bu konudaki detayları açık bir şekilde beyan etmesi gerekir.
e-Ticarette rekabet gücünü elinde tutmak isteyen bireylerin, iade ve geri ödeme sürecine dair açıklayıcı içerikler sunmaları büyük bir avantaj sağlayacaktır. Bu konuya dair bilgilendirici videolar çekmek, süreci videolarla anlatmak ve iadenin nasıl yapılması gerektiğini görsel anlamda destekleyici öğelerden yararlanarak anlatmak, büyük bir avantaj olarak da nitelendirilebilir.
Ürünlerin ya da siparişlerin tüketicilere ulaştırılması konusundaki tek araç kargolardır. Eğer doğrudan ürünlerinizi teslim etmiyorsanız ya da kendinize ait bir lojistik hizmetiniz yoksa mutlaka esnek kargo seçenekleriyle çalışmanız gerekir. Elbette her işletmenin çalışmış olduğu bir kargo firması vardır ve bu kargo firmasıyla sağladığı avantajlı anlaşma nedeniyle ürünlerini müşterilerine iletir. Bu noktada atlanılan detay ise özellikle Türkiye’de kargo firmalarının, marka değerine göre her bölgede aynı hizmeti vermemeleridir. Kargo firmalarının acenteleri her bölgede farklı hizmet kalitesine sahip olabilir. Haliyle tüketiciler, bulundukları bölgede sizin tercih etmiş olduğunuz kargo firmasının hizmetlerinden memnun olmayıp, farklı bir kargo firmasının hizmetlerinden memnun olabilirler.
İşletmelerin bu detayları göz önünde bulundurarak esnek kargo seçenekleri sunmaları büyük önem taşır. Tüketicilerin ürünlerini hangi kargo firmasıyla teslim almak istedikleri seçmeleri, tüketiciler nezdinde büyük bir müşteri memnuniyeti unsurudur. Bu yüzden esnek kargo seçenekleri ve kargo firması seçim imkanı sağlamak, e-ticarette rakiplerinize göre çok daha üstün bir rekabet gücü elde etmenize yardımcı olacak olan detaylardan sadece biri olarak tanımlanabilir.
İşletmelerin e-ticarette öne çıkmalarını sağlayacak rekabet stratejilerinin içerisinde dijital pazarlamanın çok ayrı ve büyük bir yeri vardır. E-ticaret ve dijital pazarlamanın birbirinden ayrılmaması gereken bir ikili olduğunu söylemek doğru olacaktır. İşletmelerin dijital satış yaptıkları bir ortamda dijital pazarlama araçlarını kullanmamaları ya da etkin bir şekilde kullanmaktan yoksun olmaları, büyük bir rekabet gücünden de yoksun olmaları anlamına gelir. Hatta e-ticarette rekabet gücünü hem sürdürülebilir hem de yeterli düzeyde kalabilmek adına mutlak suretle dijital pazarlamada etkin bir politika gözetmek gerekir.
İşletmenin Google Ads, Facebook reklamlar, Instagram reklamlar ve daha birçok reklam aracını kullanması, dijital pazarlamanın gerekliliklerinden biridir. Öte yandan sadece reklam odaklı değil, sosyal medya platformlarının çalışma prensipleri gereği “keşfet” mantığına göre içerikler hazırlanıp, reklamsız olarak da hedeflenen tüketici kitlesine ulaşılabilmesi büyük önem taşıyan unsurlar arasında yer alır. İşletmenin dijital platformlar üzerinden, minimum harcama yapıp maksimum kitle erişimi elde etmesi, en temel dijital pazarlama amaçlarından biri olarak tanımlanabilir. Bu amaca ulaşabilmek adına da dijital pazarlamanın etkin bir şekilde kullanımı gerekliliği ortaya çıkar. Haliyle etkin bir dijital pazarlama becerilerine sahip olmak da rakiplere göre daha çok fark yaratmak anlamına gelir.
e-Ticarette rekabet, özellikle de Türkiye pazarındaki rekabet halen daha tam doyum noktasına ulaşmamıştır ve bunun getirisi olarak da SEO alanında halen daha birçok e-ticaret satıcısının yeterli noktada olmadığı rahatlıkla görülebilir. İşletmelerin rakiplerine göre SEO’da önde olmaları, dijital pazarlama giderlerinden tutun da doğal marka bilinirliğinin arttırılması gibi birçok alanda katkı sağlayacaktır. İşletmelerin e-ticarette sürdürülebilir bir rekabet gücü elde etmeleri adına SEO stratejilerine sahip olmaları şarttır.
SEO e-ticarette işletmenin otoritesini arttıran önemli unsurlardan biridir. Üstelik iyi bir SEO stratejisi sayesinde işletmenizin hedeflediğinizin kitleye ücretsiz bir şekilde ulaşması, sonrasında da akılda kalıcı bir yer edinmesi söz konusu olacaktır. SEO sayesinde online mağazalarınızdaki kullanıcı deneyimi her zaman için daha üst noktaya çıkacaktır. Çünkü SEO, tamamıyla kullanıcı odaklı bir gelişim gerektirdiği için SEO stratejisi olan işletmelerin kullanıcı deneyimlerini her zaman daha da iyileştirmelerine yol açacaktır.
E-ticarette rakiplerinizden her zaman için önde olmak adına mutlaka teknolojiyi işlerinizde yer edindirmeli veya her zaman işlerinizde teknolojiyi barındırmalısınız. Sadece sektörünüze dair değil, aynı zamanda e-ticarete dair güncel yazılım teknolojilerinin takipçisi olmalı ve işletmeniz için en uygun e-ticaret destek yazılımlarını edinmelisiniz. Teknolojiyi işinize entegre ederek, işinizi çok daha kolay bir şekilde yönetmeli ve işinize dair ufak detayları gözden kaçırmak yerine, yazılım teknolojileriyle her zaman göz önünde bulundurmalısınız.
Online mağazalar üzerinden satış yapan işletmelerin, işlerine teknolojiyi entegre etmeleri gereksiniminin önemli nedenlerinden biri de analizler ve raporlardır. Destekleyici e-ticaret yazılımları sayesinde işletmenizi geliştirecek olan, bir adım öteye taşıyacak olan ve işletmenizi büyütme konusunda strateji belirlerken size yardımcı olan hem raporları hem de analizleri bu e-ticaret destek yazılımları sayesinde çok kolay bir şekilde elde edebilirsiniz.
Tedarik sürecinin yönetiminin kusursuz olması, maksimum verimlilik sunması ve tedarik yönetim unsurlarının her birinin en son noktaya kadar bir uyum içerisinde çalışması büyük önem taşır. Doğru bir tedarik yönetimi, rekabetten kopmamanıza ve rekabetinizin her zaman için sektörde kendini hissettirmesine yol açacaktır. Bu nedenle tedarik süreç yönetiminin iyi bir şekilde yapılması gerekir. Tedarikçilerin seçimi, lojistik, üretim, pazarlama, müşteri ile ilişkiler ve daha birçok unsurunun tedarik süreç yönetimi içerisinde yer aldığı bilinirken, tüm bu unsurların doğru yönetimi neticesinde hedef kitlenize, sizden beklenen kalitede hizmet sağlamanız söz konusu olur.
e-Ticarette rekabetin en temel unsurlarından biri doğru bir fiyatlandırma politikası benimsemektir. Aslında tek bir fiyatlandırma politikası üzerinden hizmet vermek pek doğru olmayacaktır. Birden fazla fiyatlandırma politikasının ayrı ayrı ya da beraber kullanımı da iyi bir fiyatlandırma stratejisi olarak değerlendirilebilir. Bu konu özelindeki asıl hassas nokta ise fiyatlandırma tercihlerinde rakiplere odakla her zaman daha güçlü hamlelere sahip olmaktır. Bunun için de işletmelerin özellikle bulundukları sektöre ve e-ticarete göre fiyatlandırma politikalarına tümüyle hakim olmaları büyük önem taşır.
Sadece basit birkaç fiyatlandırma politikasına sahip olunması yeterli olmaz. Ayrıca fiyatlandırma politikalarının dijital pazarlama, SEO, içerik ve daha birçok unsurla birlikte kullanılması da gerekir. Haliyle fiyatlandırma politikaları konusunda hem esnek hem de doğru bir bakış açısına sahip olmak önemlidir. Öte yandan fiyatlandırma stratejisi belirlerken, rakiplerin detaylı bir şekilde analiz edilmesi de önem taşıyan bir başka unsurdur.
Pazaryerleri e-ticaretin olmazsa olmaz noktaları olarak tanımlanabilirler. İşletmelerin global ya da ulusal çapta tercih edebilecekleri birçok pazaryeri seçenekleri vardır. İşletme modellerine, ürünlerine, kar marjlarına ve online satışa dair tüm detaylara dikkat edilerek pazaryerlerinin hem doğru bir şekilde seçilmesi hem de verimli bir şekilde kullanımı son derece önemlidir. İşletmelerin doğrudan satış için kendi web sitelerini kullanmaları, rakipleri ile yeterli düzeyde rekabet edememelerine neden olabilir. Özellikle rakipler pazaryerlerinden satış yaparken ve en önemlisi de pazaryerleri üzerinden marka bilinirliklerini arttırırken, sizin pazaryerleri konusunda geride durmanız, büyük bir kayıp olarak nitelendirilebilir.
İşletmelerin e-ticarette güçlü bir rekabet stratejisine sahip olmaları adına mutlaka pazaryerlerini etkin bir şekilde kullanmaları gerekir. Bu platformlarda da maksimum müşteri memnuniyeti ile marka bilinirliğini arttırmaları ve memnuniyet oranı yüksek müşterileri de bir sonraki satış için direkt olarak kendi web sitelerine çeşitli yöntemler ile yönlendirmeleri, birçok açıdan tasarruf ve itibar sağlayacaktır.
e-Ticarette rekabet stratejileri içerisinde, rakip analizinin olmazsa olmaz bir yeri olduğunu söylemek doğru olacaktır. Rakip analizi yapmadan rekabetin de pek mümkün olmayacağının farkında olunması gerekir. Rakiplerin neler yaptığından haberdar olmadan rekabet etmek gibi bir durum söz konusu değildir. İçinde bulunduğunuz sektörün genel hedef kitleye hitap şeklini işletmenizin ve rakiplerinizin oluşturduğunu unutmamanız gerekir. Sektöre göre rekabet edebilmek adına da her zaman için rakiplerinizi tanımalı, güçlü yönlerini belirlemeli, işletmenize göre rakiplerinizle aranızda bir kıyaslama yapmalı ve kendinize yapmış olduğunuz analizler sonucunda yeni büyüme hedefleri ile yeni büyüme stratejileri edinmelisiniz.
Rakip analizinin e-ticarette önem taşıması nedeniyle rakiplerinizi iyi bir şekilde analiz edip, doğrudan rakiplerinizin stratejilerini kendi işletmeniz üzerinde uygulamamalısınız. Her zaman için analizleriniz sonucunda elde etmiş olduğunuz stratejileri ya da verileri çok daha üst noktalara taşıyarak, rakiplerinizin bir adım daha önünde olmayı hedeflemelisiniz. Rakip analizinin kullanımın en verimli yanının bu durum olduğu söylenebilir. Rakip analizleriniz sonucunda elde etmiş olduğunuz çıkarımları doğrudan işletmenize uygulamanız, işletmenizin rakiplerden önde olmasına katkı sağlamayacak, işletmenizin farkını ortaya koymayacak ve marka değerinizi de bir üst noktaya taşımayacaktır.
Marka değeri oluşturmak, bir fark yaratmak ve rakiplere göre daha farklı vaatler sunmak, e-ticarette öne çıkmanıza ve hatta bulunduğunuz sektörde ilk sırada yer almanıza yardımcı olacaktır. Dünya çapındaki işletmelere bakıldığı zaman, her işletmenin bir marka değeri olduğu görülür. Tüketiciler nezdinde farkında olunan bu marka değeri sayesinde işletmeler rakipleriyle arasında belirgin farklara sahip olurlar. Bu nedenle kısaca marka değeri için “rakiplerinizle aranızdaki fark” tanımlamasının yapılması mümkün olacaktır.
İşletmenizin hitap ettiği tüketici kitlesine marka değeri sayesinde bir vaatte bulunması yani, bir ayrıcalık sunması gerekir. Marka değerinin en önemli noktası aslında tam olarak bu detaydır. Markanızın kaliteli hizmet, iyi müşteri ilişkileri, sektördeki yeniliklerin öncüsü, moda ikonu vb. şekillerde farklar yaratması, markanızın bilinirliğinin oluşmasına yani, itibarınızın artmasında doğrudan etki edecek bir detay olarak tanımlanabilir.
Sektörler bazında değişimlere göz atıldığı takdirde, değişim ve gelişim gibi kavramların çok hızlı bir şekilde cereyan ettiğini görmek mümkündür. Bu nedenle e-ticaretteki rekabet ortamının da her an yeni bir mesleki yönelim ya da sektörel yönelimi doğurması söz konusu olabilir. İşletmenizin sektörel anlamdaki her türlü değişime çok çabuk bir şekilde adapte olması gerekir. Özellikle e-ticaret akımlarında, yeni trendi çok çabuk bir şekilde yakalamak ve bu trend üzerinden çeşitli stratejiler elde etmek oldukça önemlidir. Rekabet ortamına tutunabilmek adına çalışma anlayışınızı her zaman geliştirmeli, her zaman yeni fikirlere açık olmalı ve işletmeniz için yeni fikirlere karşı çözümler geliştirmelisiniz.
e-Ticarette rekabet gücünün diri tutulması ve rekabette rakiplere göre her zaman bir adım önde olunmasının en temel gerekliliklerinden biri de esnek bir çalışma anlayışına sahip olmaktır. Sektörünüzle ilgili gelişmeleri ve özellikle e-ticarete dair gelişmeleri, her zaman için global örneklerden ya da global kaynaklardan takip etmelisiniz. Global çevrede sizinle aynı işi yapan rakiplere ya da işletmelere her zaman için göz atmalısınız. Böylelikle hizmet verdiğiniz alana dair e-ticaret trendlerini herkesten önce yakalayabilir, rakiplerinize karşı da her zaman için bir adım önde olabilirsiniz.
Online satışların büyük bir çoğunluğu güvene dayalı gerçekleşirken, güveni oluşturan en önemli unsurlardan birinin iletişim olduğunu unutmamak gerekir. İşletmenizin her zaman için müşterileriniz tarafından ulaşılabilir olması büyük önem taşır. Çünkü fiziki bir mağazada satış yaparken ya da tüketiciler fiziki mağazadan alışveriş yaparken, karşılarında muhatap vardır. İkili bir ilişki sonucunda alışveriş yapılabilir veya satın alma gerçekleşir. Online satışlarda ise bu durum biraz daha karmaşıktır ve haliyle tüketicilerin akıllarına takılan herhangi bir detayı mutlaka anında öğrenmelerine olanak sağlayan kanalları kullanmaları gerekir. İşte iyi iletişim seçeneklerine sahip olma, iletişim konusunda birden fazla kanal sunma ve en fazla iletişim çeşitliliği ile hizmet verme gibi durumlar, her zaman için hem rakipleriniz arasında fark yaratmanıza hem de tüketiciler nezdinde de bir adım önde olmanıza yol açacaktır.
Online satışlarda tüketicilerin ulaşabilecekleri telefon hatlarının olması zaten kesin olarak bir sorumluluktur. Bunun dışında tüketicilerin e-posta yoluyla iletişim kurabilecekleri, canlı destek hizmeti alabilecekleri, sosyal medya kanallarıyla diyalog halinde olabilecekleri birçok kanalın da aktif olmasının gerekliliği son derece büyüktür. Tüm bu iletişim kanallarının aktif edilmesiyle birlikte çeşitlendirilmesi ve hatta işletmenin yaratıcılığına göre yeni iletişim kanallarının da sunulması, büyük bir avantajdır. Öte yandan tüm iletişim kanallarında görevli olan personellerin de her zaman için iyi müşterilerle iyi diyaloglar kurmaları, her türlü durum karşısında profesyonelce davranmaları ve çözüm odaklı yaklaşabilmeleri adına birtakım işletme nezdinde yetkilere sahip olabilmeleri, rakiplerinize göre çok daha önde olmanıza neden olacak bir rekabet stratejisi örneği olarak tanımlanabilir.
Her sektörün zaman içerisinde, dünyadaki akımlara göre ve dünyadaki değişime göre evirildiği noktalar vardır. Bu noktaların genel anlamda global pazarda yayılması çok hızlı olabilir ancak ülkemize gelmesi biraz daha gecikebilir. Ulusal hedeflerde olan e-ticaret işletmelerinin ise bu global akımları ulusal rakiplerinden önce yakalamaları, ciddi bir avantajı ellerinde bulundurmaları anlamına gelir. Sektöre dair tüm trendlerin çıkış noktalarını tespit ederek, hizmet verdiği alanda da e-ticaret hizmetlerini bu trendlere göre önceden şekillendiren işletmeler, rakiplerine göre fark yaratırlar ve marka bilinirliklerini arttırma konusunda ciddi bir fırsatı ellerinde bulundururlar.
İşletmelerin e-ticaret hizmetlerinde sosyal sorumluluklara yer vermeleri belki karlılık getirmeyecektir ancak marka bilinirliğine doğru etki edecektir. Öte yandan bir tercih sebebi olmayı da sağlayacaktır. Örneğin; “Siz de siparişlerinizle sokak hayvanlarına destek olabilirsiniz”, “Siparişlerinizle kimsesiz çocuklara destek olabilirsiniz” gibi ibarelerin sitelerde yer verilmesi son derece önemlidir. Elbette ki bu ibareleri destekleyecek olan eylemlerin de yapılması ve gerçekten yardımların ilgili yerlere ulaştırılması şarttır. Öte yandan yardımların her ay kaç TL tutarında, hangi kurumlar aracılığı ya da hangi eylemlerle yapıldığının da şeffaf bir şekilde yine online mecralardan duyurulması büyük önem taşır. Bu şekilde sosyal sorumluluk projelerinin içerisinde yer alarak, tercih konusundaki cazibenizi arttırdığınız gibi marka bilinirliğinize de doğrudan katkı sağlayabilirsiniz. Haliyle bu tarz yardımsever yaklaşımlarla da rakiplerinize göre bir ayrıcalık sahibi olursunuz.